26 Aralık 2008 Cuma

Lan oğlum ne alakası var? Hiç maymunların konu edildiği belgeselde çiğ köfteden bahsedilir mi? Böyle böyle belgesel endüstrisini çökertiyorsunuz! Var ya, kesin izlemedin de sallıyorsun bir şeyler. İzlemezsen izleme, dangalak! Maymunları gör de ibret al diye izle dedim. Sanki kötü ettim. Tövbe estağfirullah! İyilik yaramıyor sana da ha! Ya her gün ayak parmağını emmene ne demeli? Bak izle maymunları. Bu pis alışkanlığı bırakmana yardımcı olacak. Ha, parmak senin, ağız senin bana ne? Ama oğlum mikrop kapacaksın. Sonra hastalıkla uğraş! Bana ne lan, ne uğraşayım! Bıktım! Daha kendim hasta olunca bile zerre etkinliğim yok iyileşmek adına. İşim gücüm yok seninle ilgileneyim. Avucunu yalarsın. Yok lan yalama. Ha parmak, ha avuç. Aynı etki. Pis herif! İzlesen görürdün. Elin maymunları bile temizleniyor kendi çabalarıyla. Sen öleceksin pislikten ya! Ulan evi de kokuttun, yanarım ona yanarım! Lamı cimi yok, yarın yıkanacaksın! Bu sefer atarım evden, kar kış demeden şart olsun! Yat yat nereye kadar oğlum? Hadi kalk lan. Seni gören oyuncak sanıyor yenimle bak. Ne bir havlama, ne bir hareket… Hişş! Kime diyorum oğlum ben? Hadi kalk az gezdireyim seni. Kar yağıyor ne güzel. Hem sana hatun bakarız lan. Hadi çakal hadi… Hah aferin. Heh heh…

Hiç yorum yok: